
Derin Bilinçaltı Temizliği & Değer Hissi Meditasyonu
- Nurgül Avcı Işık

- 5 Haz
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 10 Ağu
Derin Bilinçaltı Temizliği & Değer Hissi Meditasyonu:
Gözlerini kapat. Olduğun yere uzan bedenin rahat, konforlu. Dikkattini Nefesine getir. Derin bir nefes al sessizce ver. Tekrar burnundan derin bir nefes alırken, tüm güzelliklerin iç huzurun sakinliğin sana geldiğini hisset. Nefes verirken ise tüm stresinin, kaygılarının senden ayrıldığını gittiğini, uzaklaştığını farket ve rahatla, rahatla, rahatla …
Vücudun ve bilincin sakinleştiğinde içeriye, içine, özüne doğru yolculuk başlasın.
İçinde bir kapı olduğunu düşün, bilincinde açılmak üzere. “O kapı uzun zamandır kapalı… Belki sen bile unuttun ne zaman kilitlediğini. Ama şimdi içinden bir şey, artık açılma zamanının geldiğini fısıldıyor.”
Ve bu kapı, sana ait olan en eski, en gizli odaya açılıyor.
Sadece senin bildiğin… Senin farkettin hep açmakta ertelediğin…
Belki yıllardır kimsenin adım atmadığı… sakladığın ama arada kendini farkettiren o sessiz oda.
Nefes al…
Ve bırak odaya yaklaşalım.
Unutma o oda sana ait orası senin gölgen ve
“Gölgenle arkadaş olmazsan, onun seni yönettiğini fark etmezsin.” Carl Gustav Jung.
Burası dış dünyanın gürültüsünden uzak.
Burada zaman yavaşlar…
Burada sadece iç sesin konuşur.
Ve iç sesin sana şimdi şöyle diyor:
“Sana bir sır vereceğim…
Senin asla kaybetmediğin ama unuttuğun bir parça var.
O parça, senin gerçek değerini biliyor.
Şimdi onu bulmaya gidiyoruz.”
Yavaşça içeri gir. Korkma, çekinme, kaçma sadece sessizce gir ve sihri keşfet.
Bu oda loş, ama korkutucu değil.
Duvarlarında eski düşünceler var…
“ Ben yetersizim.”
“ Ben sevilmeye layık değilim.”
“ Ben görünmezim.”
“ Ben değersizim.”
Duvarlarda bir zamanlar yazılmış cümleler var… Belki çocukken duyduğun, belki hayatının zor bir döneminden kalma… Bunlar senin gerçeğin değildi. Ama şimdi sen onları değiştirmek üzeresin.”
Onlara bak… ama inanma.
Çünkü bu duvarlar eskiden yazılmıştı.
Ama şimdi senin zamanın.
Tekrar yazma zamanı. Sen kendine yeni bir bilinç yeni bir sayfa açmaya karar verdin. Artık seni kimse tutamaz.
Şimdi zihninde bir fırça hayal et.
Bu fırça, düşünce izlerini silmek için.
Yavaşça, o eski odaya giriyor, o eski yazıları silmeye başlıyor. İtinayla her fırçada nasıl yok olduğunu görerek, hissederek. Her sildiğinde içinden bir ses şöyle diyor:
“Ben seçebilirim.
Bugün yeni bir inanç seçiyorum.
Kendimi yeniden tanımlıyorum.”
Ve sen her silmede yeniden doğuyorsun:
“Ben görünürüm.”
“Ben sevilmeye layığım.”
“Ben yeterliyim.”
“Ben hatırlanması gereken bir ışığım.”
Şimdi gözlerinin önüne küçüklüğünden bir anı gelsin.
Belki sevildiğini hissetmediğin bir an…
O küçük seni gör…
Yanına git…
Ve diz çök.
Onun gözlerinin içine bakarak söyle:
“Seninle geçmişte yaşadıklarımızı onurlandırıyorum. Ama artık seni, sevgiyle bugüne davet ediyorum.”
“Artık seninleyim.
Artık seni kimse yalnız bırakmayacak.
Çünkü ben seni görüyorum.
Ve seni seviyorum.”
Ben senin farkındayım seni görüyorum artık ve olduğun gibi seni kabul ediyorum, yüceltiyorum, destekliyorum.
O küçük sen şimdi gülümsüyor.
Çünkü ilk kez anlaşıldığını hissediyor.
Ve sen… büyüyorsun.
Şimdi o küçük çocuğu kalbine al.
Ve birlikte ileriye yürüyoruz.
Artık eski odadan çıkabilirsin.
Ama bu kez kapıyı kapatırken kilitlemiyorsun.
Çünkü orası artık karanlık değil.
Sen içeri ışığını getirdin.
Sen farkındalığını taşıdın.
Ve şimdi dışarı çıktığında daha farklısın.
Daha bütün… daha sen. Kendine karşı daha naziksin.
Son bir nefes…
Ve bu sözü içinden geçir:
“Ben hayatımın mimarıyım.
Bugün, kendimi değerli hissetmeyi seçiyorum.”
“Bugün kendime verdiğim bu sözü kalbime mühürlüyorum.”
“Ve bu meditasyonu tamamladığımda içimde bir güç, bir sevgi bana eşlik etmeye devam edecek.”
@nurgulavciisik









Yorumlar